Sıtkı Şeremetli – Köşe Yazısı
SİYASET, RÜZGÂR VE YAPRAK
Ne oluyor böyle?
Bu ne biçim siyaset anlayışı?
Herkes bir yerlere savrulup gidiyor.
Dünün azılı Sosyalisti bugünün en büyük Kapitalizm savunucusu olmuş.
Dün Laiklik adı altında dine dil uzatan bugün dindar, dünün dindarı bugün ateist olmuş.
Dünün solcu 'Aslan Demokrat''ı bugünün sağcısı olmuş.
Seçime giderken bir araya gelen partilere bakın!
Aman Allah'ım!
Vallahi bunları geçmişte bırakın bir araya getirmeyi, aynı havayı solumaya razı edemezdiniz.
Bazı isimlere bakın…
Son yıllarda 2'nci,3'ncü partilerini değiştiriyorlar.
Soruyorum: ''Bunun sebebi ne?'' diye.
''Rüzgâr'' diyorlar,'' Siyasi rüzgârlar değişiyormuş!''
İlkeler,
İnançlar,
Değerler…
Onlara ne oldu?
Onlar yok…
İlle de Rüzgâr!
İyi de rüzgârın önünde yaprak gibi savrulmak sizi nereye götürür.
Okuyun da öğrenin.
xxx
Rüzgâr ile Yaprak
Rüzgâr ile yaprak dost oldular. Artık rüzgâr savurmuyordu yaprağı.
-"Söyle dostum, nereye istersen oraya götüreyim seni" dedi rüzgâr yaprağa.
Yaprak düşündü taşındı, aklına hiçbir şey gelmedi.
Tekrar sordu rüzgâr:
- Hadi söyle seni istediğin yere taşıyayım.
Tekrar düşündü yaprak, aklına yine bir şey gelmedi…
- "Bilmiyorum rüzgâr kardeş, aklıma hiçbir şey gelmiyor. Sen söyle ?" dedi.
Rüzgâr:
- Gideceğin yeri bilmedikten sonra rüzgâr dostun olsa neye yarar… Savrulur gidersin! Dedi ve bildiği gibi esti tekrar. Yaprak yine savruldu…
Üstelik de bu sefer savuran dostuydu.
İnsanın bu dünyada ne istediğini bilmesi gerek. Bilmediğin zaman bir yaprak misali savrulursun oradan oraya.