Hayırseverlik ve Kadirşinaslık

Bundan bir süre önce “Bir hayırseverin gözyaşları” başlığıyla bir yazı kaleme almıştım. O yazıda şehrimizin önemli hayırseverlerinden olan Mehmet Bolluk abimizin yaptırdığı Liseden mezun olan üniversiteli öğrencilerle, Ankara’daki duygusallık dolu karşılaşmasını anlatmıştım. Bu yazımı okuyan Sayın Valimiz de Mehmet abinin öyküsünü çok ilginç ve değerli bularak kendisini ziyaret edeceğini belirtmişti... 
İşte o ziyaret önceki gün gerçekleşti ve böylesi hayırseverlere karşı çok hassas olan Valimiz, Edremit çalışmaları esnasında bir süre Mehmet abinin Altınoluk’taki evine giderek çay içti ve sohbet etti. Yanında Edremit Kaymakamı Ahmet Odabaşı ve İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı da vardı. Vali Bey, “Bu tanışmaya vesile oldun” diyerek ziyarette benim de olmamı isteyince ben de iştirak ettim. Öncelikle böylesi bir kadirşinaslık ve değerbilirlik gösterdiği için Valimiz Hasan Şıldak’a çok teşekkür ediyorum. Çünkü orada da ifade ettiler; ‘marifet iltifata tabidir’. Bunu en güzel bir şekilde yerine getiren Vali Hasan Şıldak aynı zamanda, ileri yaşına rağmen sağlığı yerinde olan Mehmet Bolluk’a moral motivasyon da vermiş oldu. Ben öyle inanıyorum ki Mehmet abi bu motivasyonla iki okul ve bir caminin ardından yeni bir hayır işine girebilir. Allah sağlıklı bir ömür versin kendisine, inşallah gerçekleşir. Çünkü bunlar, bu yapılan eserler onu yapanların isimlerini ölümsüzleştiriyor. İsimleri kalıcı oluyor ve yapana da bambaşka duygular yaşatıyor. Ben bu anlamda bulunan birçok hayırsever tanıdım ve onların duygularını sordum ve dinledim. Bir insanın en çok gurur duyacağı ve kendini mutlu hissettiği işlerdendir, hayır işleri…
Ama tabii ki bu işler de nasip işi, Allah nasip etmedi mi trilyonların da olsa hiçbir kuruşun bir Allah’ın kuluna nasip olmaz. Olmayanlar var mı? Var tabii ki…Bir insan nekes ve de nasipsizse o yola zaten tevessül edemez. İşte ben de böylesi uğraşları olanları hem takdir etmek hem de geniş kitlelere örnek olması için gayret eden birisi olarak bu şahit olduklarımı her platformda aktarmaya gayret ediyorum. 
Bu hayır işleriyle ilgili olarak bir konuda da görüşlerimi aktarmak istiyorum… Hani “Bir elin verdiğini diğer el görmemeli” denir. Yani yapılanlar gizli yapılmalı denir. Doğrudur ama o muhtaç birisine, bireysel anlamda yapılan yardımlar için, yapılırken kimse görmemesi için geçerli olabilir. Kamuya açık bir hayrın, kim tarafından yapıldığının bilinmesinde bana göre hiçbir beis olamaz diye düşünüyorum. Bir de tabii örnek olunması da lazım ve o yapana minnet ve şükranlarımızı göstermemiz de iyi olur… 
Bu vesileyle şehrimize katkı sunan tüm hayırseverlere de Allah razı olsun diyorum ve her anlamda veren olmanın ne kadar önemli olduğunu belirterek; bizlerin de onlara karşı kıymet bilmemiz ve kadirşinas bir tutum içinde davranışlar sergilememiz gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum.       
 

[email protected]