Geçtiğimiz gün ilk teravih namazının kılınacağı akşam, Müftümüz Celal Sürgeç’le yaptığımız programda, Hocamız çok önemli bir konu üzerinde durdu. “Oruç olan kişi, yemiyor içmiyor kimseye de bir şey demiyor ama parmakları çalışıyor. Günümüzde parmaklara da oruç tutturmamız lazım” dedi. Evet evet, sosyal medyada yapılan paylaşımları ve haberleri kastetti… Bakın bu işin vebali nasıl oluşuyor?
Müftü Hocamız bu durumu şöyle anlattı: “ Mesela alıyor yazıyor, hiç araştırmadan, bakmadan ve doğru mu diye araştırmadan, teyit etmeden, doğrulatmadan ve bir bakıyorsun ki; bunu birileri haber yapmış ya da tahkir etmiş. Bunları birileri de beğeniyor. İşte o beğeniyle o kişinin günahına ortak oluyor. Veyahut bir Twitter yayınlıyor, birisi hakkında ve o kişinin itibarını yerle bir ediyor. Bir taraftan evet, oruç tutuyoruz ama elimize oruç tutturmuyoruz. Gözümüze, kulağımıza oruç tutturmamız, kimsenin namusunda gözümüzün olmaması ve harama el uzatmamamız gerekir. Yemiyoruz içmiyoruz ama kul hakkı yiyorsak ki bugün sosyal medya üzerinden işlenen kul hakları diğer işlenen kul haklarının çok çok üstünde… Çünkü diyelim ki bir kişi bir başkasının elli lirasını aldı vermedi; kaybeden insan o parayı tekrar kazanabilir ama bir kişinin itibarını alt üst ettiğin ve iftira ettiğin zaman ya da o insanın mahremlerini ifşa ettiğinde o şehirde ve çevrede dolaşamaz. Sadece kendisi değil, ailesi çoluğu ve çocuğu da aynı itibar kaybına uğrar. Bundan daha büyük kul hakkı var mıdır?”
İşte Hocamızın ısrarla üstünde durduğu ve bilhassa dile getirdikleri böyleydi. Ne kadar doğru ve tam isabet tespitler. Bunlara dikkat etmenin hele hele oruçlu günlerde ne kadar önemli olduğunu idrak etmek ve uygulamak zorundayız. Yoksa böylesi davranışlar ve hareketlere devam etmemiz durumunda toplumun bugünkünden de beter durumlara doğru gitmekte olduğunu görmemek mümkün değil. Sürükleniyoruz garabetlere ve kötülüklere. Bunların sebeplerinin neler olduğunu artık bilmeyen de yok. Daha çok kazanma hırsı, daha iyi yerlere gelme hırsı ve şan şöhret vb. gibi birçok sebebinin olduğunu hepimiz biliyoruz. Şimdi bütün bunları yapanların pişkince, Cuma günleri ve oruç gelince yaptığı paylaşımları ve haberleri de görünce insan daha da çok sinirleniyor. Ama tabii ki bir insanda utanma, arlanma, itikat zayıflığı ve de sıfır kişilik olursa hepsini yapar. Siyasi ve ekonomik ikbal için iftira da atar, yalan yanlış da yazar. Bazıları da bu yalan yanlışları bile bile kaale alır ve de beğenerek takip eder. Allah sizleri ıslah eylesin inşallah.
Müftü Hocamız bunları söyleyince ben de bu yazıyı yazmak istedim. Çünkü bu pişkinler bu utanmaz arlanmazlar kul hakkı, vebal mebal düşünmeden yazıyor da yazıyor. Eee biz de dilimiz döndüğünce yazarız da yazarız…
