Dünyanın huzuru, insanların sağlık ve afiyette olması, savaşların olmaması, kan dökülmemesi, sporun en etkin barış aracı olarak daha etkili kullanılmasına bağlı.
Modern Olimpiyatların kurucusu Baron De Coubertin’in Olimpizm Felsefesi ile amaçladığı gibi, savaş alanında değil, yarışma alanında yarışmak en güzeli…
Dünyanın spor adamları, ülkemizdekiler dahil tabii, bu anlamda insanlık için paha biçilemez bir hizmet yapıyorlar.
Spor aynı zamanda ülkelerin ekonomik yapılarının aynasıdır deriz ya… Bu ifadeyi destekleyen, olimpiyatlarda ilk üçe giren ülke takım başarıları olduğu gibi, finansal olarak desteklenmeyen sıra dışı ferdî başarılar da öne çıkmıştır hep. Afrika, Asya ülkelerinden, adını bile duymadığımız ada ülkelerinden…
Sadece gelişmiş, Amerika, Avrupa ülkelerinden değil…
Spor sayfalarında manşetlere çekilen, yayın organlarında tekrar tekrar görselleriyle verilen, tabii bu yeteneklerin üstün başarılarını görmezsek, zengin ülkelerin engin imkanları ile hazırlanan sporcuları ile yarışmak pek mümkün değil…
Uzayda saatte 108 bin km ile yol alan ve rekoru hiç bir yarışmada hiç bir yarış aracıyla kırılamayan gezegenimizde spor başarıları insanlık için bir kaynaşma, yarışarak ve konuşa konuşa anlaşma, yardımlaşma, dostça tanışma ve dostluklar geliştirme aracı…
Ve spor, dünyanın en büyük ekonomik sektörlerinden biri. Araç ve gereçleri ile organizasyonları ile insan kaynakları ile… Dünya barışı yolunda, daha insanca yaşamak, hayat sürdürmek uğrunda…
Spor, aynı zamanda bir hizmet yarışı… Toplumunun ileri gelen liderleri ile…
Belki de ilk çağlardan beri böyleydi bu işler… Çoğunun adını bile anmasak da, bir yazılı kaynakta bulamasak da…
Spor dallarının tespitinde, olimpik listeye alınmasında spor aşkı ile, sevdasıyla yoğun çalışmalar temel oluşturmuştur hep… Eski,yeni spor dallarının Dünya çapında kabul görmesinde yoğun ferdi ve toplum gayretleri vardır…
Coubertin’den bu yana birçok isim sayılabilir…
Üstün performanslı sporcular ve onların başarılarının ardındaki pek de bilinmeyen spor idarecileri…
Her başarılı sporcuya ön ayak olmuş; başarı basamaklarını birer, ikişer çıkmasına yardımcı olmuş, ve bu amaçla ömür tüketmiş her başarılı sporcunun böyle sayabileceği çok sayıda isimsiz kahraman vardır…
…Ve spor yazarları… Başarıları en güzel sekilde kaleme alanlar… Allayıp, pullayıp halka sunanlar, yansıtanlar… Spor Camiasının kalem liderleri… Spor Medyası…
Bir toplumda sağlıklı genlerin yeni nesillere, genç kuşaklara aktarılmasında, toplum sağlığının oluşmasında az emek midir bu gayretler? Sağ olsunlar, var olsunlar… Birçok ülkede saygıyla anılasıcalar ki elbette anılıyorlar.
Ülkemizde yakın uzak çevrede sayacak olsak; Fair Play ve Olimpizm Ruhunun öncüsü, spor sayfalarının emekçisi Sayın Erdoğan Arıpınar’dan başlayabilirsiniz.
Atilla Gökçe ise büyük usta…
Hıncal ve Öcal Uluç’lar duayenlerimiz… İsmini saydığımız sayamadığımız çok sayıda spor yazarı, hatta spor programcısı, spor yorumcusu, spor spikeri…
Hep birlikte spor sevgisini yayan, avaz eden görsel ve sözel emek ustaları…
Ve hatta rahmetli Cüneyt Arkın… Sağlığında bir dönem benim hazırladığım Amatörlerin Dünyası Programını sunmuştu… Nur içinde yatsın…
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı ve Dünya Okçuluk Federasyonu Başkanı Uğur Erdener…
TMOK Genel Sekreteri Neşe Gündoğan… Türkiye ve Dünya Sporu’nda saygıyla, sevgiyle anılıyorlar…
Tabi yeri gelmişken Rahmetli TMOK Başkanı Sinan Erdem’in hizmetlerini de anmak gerek…
…Ve bir başka isim, sporculuğunda ülkemize 8 Avrupa 3 Dünya 2 Olimpiyat şampiyonluğu kazandıran Hamza Yerlikaya… Spordaki üstün başarısını idareciliğine de yansıtıyor.
Geçmişte büyük güreşçi Yaşar Doğu gibi hem Dünya Şampiyonu sporcu hem de büyük idareci geleneğini daha yüksek çıta başarıları ile yürütüyor…
Değinmeden geçemeyeceğim bir başka önemli isim de Suat Çelen’dir. Bolu’dan ismini Dünya’ya duyuran Çelen,”ÇELEN HAREKETİ” adı altında o güne kadar hiç yapılmamış bir jimnastik kombinasyonu ile ün yaptı ve bu hareketle Dünya Jimnastik Tarihi’ne ismini kaydettirdi…
Sporculuk yaşamı üzerine Federasyon Başkanı olarak da büyük hizmetleri oldu. Son yıllarda elde edilen Avrupa Dünya şampiyonalarındaki başarıların temelini attı…Halen üstün hizmetine devam ediyor…
Türk Sporuna, Dünya Sporuna iz bırakan çok idareci var, yeri geldikçe anacağız…
Edirne’den öte spora büyük hizmetleri olan idareciler var… Bunlardan biri da Litvanya Linus’daki son toplantı sonrasında Avrupa Atletizmini geliştirme projesini açıklayan ve bu projede atletleri daha saygın bonuslarla ödüllendirmek gibi büyük ekonomi gerektiren önemli gelişim konuları var….
Bu isim Avrupa Atletizm Federasyonu Başkanı Sayın Dobromir Karamarinov…
Şahsen atletizmin hak ettiği seviyeye yükseltilmesi yönündeki gayretleri gönülden destekliyorum. Çünkü atletlerin çalışmalarını, nasıl ter döktüklerini biliyorum. Ama buna karşılık bonuslarının yetersiz olduğunu da düşünenlerdendim…
TV yayınlarında reyting rekorları kıran atletizmin ana unsuru olan atletlerin daha saygın şekilde ödüllendirilecek olmasına sevindim doğrusu… Kolay iş değil, büyük ekonomi organizasyonu…
Emeği geçenlere teşekkürler…
Ülkemizden bakacak olursak, Spor Bakanlığı’nın yıllardır uyguladığı Olimpiyat, Dünya, Avrupa başarılarına verilen ödüller öteden beri spor emeğinin karşılığı çok yerinde olarak nitelendirildi… Ve bu ödüller uluslararası ülke başarısında da büyük bir itici güç olmuştur hep…
Dünya Sporu’nun, sporumuzun hizmet yarışçılarına değinmeye zaman zaman devam edeceğiz…
Özetle, anahtar kelimeler;
SPOR, SEVGİ VE DÜNYA BARIŞI
VE BONUS tabii ki…
(Türk Spor Ajansı'ndan Alıntıdır...)
