Muhtarlara Kulak Verelim…

Geçtiğimiz hafta yaşanan; 5 çocuğun barakalarındaki yangında hayatlarını kaybetmesi, ülkede derin bir üzüntü ve tepkiye neden oldu. Olayın elbette ki birçok sebebi var ama öncelikle en yakınlardan başlayarak en üste kadar vebal ve sorumluluklarımızın olduğunu da unutmayalım… Peki, nedir bu durumdaki aksaklıklar; sırasıyla yazmak istiyorum.

Öncelikle en yakınlarındaki konu komşudan başlayalım. Bunlar da zaten o semtlerde faciayı yaşayan ailenin şartlarında olan ve anlık çok fazla olmayan imkânlar sunabilecek insanlar. Ardından kim geliyor? İşte yazımın başlığındaki muhtarlarımız geliyor. 
Aralarında elbette ki işinin hakkını vermeyen istisnalar olabilir ama genellikle benim gözlemlediğim, böylesi aileleri tespit edip onları ilgili makamlara aktarıyorlar. Sonrası artık o aktardıkları yetkililere kalıyor. Onların gösterecekleri performansa kalıyor. İşte bu yetkililerle diyalogu sağlayacak olan muhtarlarımıza iyi kulak verelim. Yetkililerin, önlerine gelen isimleri ve şartlarını en ciddi biçimde inceleyip yapılması gerekenleri, eğer kendilerini aşarsa daha üst makamlara iletmek ve gereğini yapabilmeleri önemli. Yoksa önlerine gelen problemleri kendilerini aştı diyerek, peşini bırakırlarsa işte böyle sonuçlar doğar…Bunlar olmuş olsa işte olayımızdaki gibi 18 defa boşu boşuna gidilmemiş olurdu. Kıt kanaat geçinen bir aileye elektrikli soba mı uygundur; yoksa odun kömür ihtiyacı karşılanarak verilen bir soba mı?
Bu en basit sağlanabilecek bir durum. Bir mahallede veya semtte kocası hapiste, 5 çocuklu ve kâğıt toplayarak geçinen bir kadından daha ihtiyaç sahibi bir insan olabilir mi? 
Bir de partilerin kadın kolları var; siyasi etkinliklerde sık sık gördüğümüz bu kardeşlerimizin bana göre asli görevleri böylesi sosyal durumlar ve ihtiyaç sahibi olan insanların sorunlarını çözmek olmalıdır. Balıkesir bu yönden şanslı hem genel hem yerel iktidar gücü olan bir şehiriz. Yani hem resmi kurumların hem de yerel yönetimlerin gücü kullanılabilir. Burada sadece samimi bir şekilde işin peşine düşmek önemli… Çünkü zamanında bizzat kendimin aktardığı bir ihtiyaç sahibinin işi, her söylenenin bir alttakine aktarması ve savsaklanması nedeniyle, problem için en az 3 defa telefon etmek durumunda kalmıştım.
Muhtarlarımızın da özellikle bu anlamda sitemleri her zaman oluyor. Biz gerekli mercilere aktarıyoruz. Bize birçok mevzuattan ve prosedürden bahsediliyor, çözüm için ipe un seriliyor, anlamında birçok söylemde bulunulduğunu ifade ediyorlar. Ben sözümün sonunda da bunu tekrarlamak istiyorum. Elbette ki onlar da en titiz bir şekilde tarama yaparak bu sıkıntılı aileleri yetkililere aktaracaklar ki aktarıyorlar ama lütfen MUHTARLARIMIZA kulak verelim. İşin püf noktası burası…    
 

Bakmadan Geçme