Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın istifa ettiği veya görevden alındığı ve eşyalarını topladığı iddiaları hem haber kanallarında hem de sosyal medyalarda yer aldı. İşin doğrusu bugüne kadar, sağlık eşittir para dedirtecek bir uygulamayla Ak Partililerin bile şikâyetçi olduğu, son olarak randevu sistemi dolayısıyla Cumhurbaşkanının da artık yeter dediği Bakan Koca’nın ayrılması son derece isabetli oldu.
Çünkü deyip bir kaç kelime yazalım. Zaten baştan yanlış iliklenmiş bir düğme olduğu hep söylene geldi. Zira özel sektörde sağlık konusunda yatırımları olan bir sağlıkçının Sağlık Bakanı olması elbette ki doğru değildi ki, gelinen nokta ve kendisinin özel işlerindeki geldiği nokta da gösterdi ki, yanlışmış. Yani aslında bakıldığında ve biraz analiz yapıldığında, iddia edilen kişisel maddi kazançlarının dışında, sağlıkta gelinen şu durumdan da kimse memnun değildir.
Siyasi boyutunu bir tarafa bırakarak vatandaş açısından biraz irdelersek hiç de memnuniyet verici bir durum söz konusu değildir. Şu anda gözlemlenen şu ki, o kadar yatırımlara rağmen içinden çıkılamayan bir randevu sistemi ve çok çok yüksek olan özel hastaneler sarmalında vatandaşlar adeta bi çare vaziyettedir. Çalışanların durumu ise onları istifa ettirecek durumlara getirilmişken, son dönemde palyatif iyileştirmelerle biraz önü alındı.
Yıllardır bu durumları gözlemleyen bir vatandaş, gazeteci ve sağlık sektörünü az çok bilen birisi olarak düşüncem şu: “ Ücretli olarak çalışan değil de, özel sağlık tarafından patron birisi olarak, meslektaşlarını hep göz ardı etmiştir. Vatandaşlarsa, hasta sayısının çok fazla olması nedeniyle hep yığılmadan dolayı randevuların çok sarktığı ve doktorların da çok az zaman ayırdığı bir çıkmazın içinde. Burada parası olan özele zaten gidiyor ama uzak ara randevular verildiğinde acil durumlarda bulup buluşturup özele gidenler de fahiş fiyatlar altında inim inim inledi. Hele bir de istismar eden özellerde, sağlıklarını ve hayatlarını kaybedenlerin olduğunu biliyoruz. Bir de bizim gibi özelde alternatifi olmayan şehirlerde bu daha vahim yaşandı.
Ezcümle, bu Bakan vatandaşlar açısından baktığımızda başarısızdır ve geç de olsa gitmesi iyi olmuştur (ya da olacaktır).
Şimdi gelelim, sıra Turizm ve Kültür Bakanı’na da gelmeli başlığımıza… Bu Bakan evet turizmci ve de firmaları olan bir kişi… Yine yazılan ve çizilenlere göre Bakanlığından sonra Allah daha da arttırsın kişisel firmaları işlerini iyi ilerletmiş. Hem bu yüzden hem de Bakanlığın aynı zamanda Kültür Bakanlığı olması ve Kültür’e bir üvey evlat gibi değer verildiği izlenimlerinden birçok eleştiriye neden olduğu için artık bu saatten sonra onun da ya bıraktırılması ya da istifa etmesi gerekir. Hatta son bir gerekçe de eklenebilir: Bu yıl vatandaşları neden Yunan adalarına kaçırdın da eklenebilir buna… Fiyatlarla ilgili olarak Turizm Bakanlığı yaptırımlarını kullanamaz mıydı? Yoksa kendi firmaları da dâhil Turizm şirketlerinin menfaatleri mi burada ön planda tutulmuştu?
Yani işin özeti bu iki Bakanın da kendiişleriyle ilgili bakanlık yapması hep vatandaş boyutundan doğru bulunmamıştır ve yıllardır da böyle bakılmıştır. Peki, vatandaş kim mi? Seçimlerde o Bakanları atayanları seçenler… Yani biz; sen, ben, o !!!
Öğrencilerden BAÇEM’de bitkilerin dünyasına yolculuk
Patlamada Hayatını Kaybeden Seçil Çapa Gözyaşlarıyla Uğurlandı
Sağlık Çalışanlarının Fedakârlıklarıyla; BALIKESİR, YARALARINI SARIYOR
Meteorolojiden Marmara için kuvvetli rüzgâr, fırtına ve yağış uyarısı
Patlamada Hayatını Kaybedenler Toprağa Veriliyor
İŞTE O ÇOK İMRENİLEN BATI'NIN HALİ!