Sıtkı Şeremetli – Köşe Yazısı

BİR MİLLETİ MİLLET YAPAN EN BÜYÜK DEĞER MİLLİ ŞUURDUR

PAYLAŞ
Youtube Kanalı VİDEO

Başta, kendilerini sözde ''Aydın'' olarak nitelendiren dejenere kafa sahipleri Türk Milliyetçilerinin yılardır söylediklerine kulak tıkayanlar Japon pedagog‘un şu söylediklerini iyi okusunlar...

Bir ülkenin en önemli değeri Milli şuurdur. Eğer bir milletin mensupları, özellikle gençleri ,Milli şuura sahipse o ülke hem varlığını koruma, ve hem de kalkınma konusunda başarılı olabilir. Türk Milliyetçileri olarak her zaman bu fikri savunuyoruz.
Buna karşın ülkeyi sözde aydınlar, enternasyonal kafalar, bazı siyasiler ne yapıyor?
Adeta Milli şuuru tamamen ortadan kaldırabilmek amacı ile her yolu deniyorlar.
Atatürk adeta yok edilmeye çalışılıyor.
Şanlı tarihimizin üstü kapatılmaya çalışılıyor.

TARİHİ İNKÂR
Öte yandan Yeni Türkiye'de yeni tarihçiler türedi. Türk insanını köklerinden kopartabilmek için her türlü alçaklığı yapıyorlar.
-Fatih İstanbul'un fethinde gemileri dağlara tırmandırmamıştır
-Ulubatlı Hasan diye birisi yoktur.
-Koca Seyit diye birisi yoktur
-Kürşad destanı bir masaldır
-Kurtuluş Savaşı bir zafer değil güçlü devletlerin Türkiye'ye armağanıdır
Daha neler, neler…

NEDEN ŞİKÂYET EDİYORSUNUZ?
Şimdi de bazıları şikâyet ediyorlar:
-Gençlerimiz kendi kültürüne yabancılaşıyor
-Batı hayranlığı Milli değerlerimizi yok etti.
-Gençlerimiz uyuşturucuya alışıyor.
-Gençlerimizde ahlaki değerler yozlaştı.
-Biz tembel milletiz
Bu şikâyetleri daha da arttırarak maddeler halinde sıralayabiliriz.
Ama bu kötü görüntünün tek müsebbibi bugün Türkiye'ye yabancı kafalardır.

BİR ARAŞTIRMA
Bir yazar köşesinde bu konu ile güzel bir anıyı aktarmış.
Turgut Özal Japonların Batı'ya meydan okuyan ilerleyişi karşısında,1980'li yıllarda Japon eğitim sistemine ilgi duyar. Bir Japon pedagog (çocuk psikoloğu)heyetini Türkiye'ye davet eder. Heyet gözlemlerinin sonucunu takdim etmek üzere, zamanın Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler ile birlikte Başbakan Turgut Özal'ın huzuruna çıkar. Eğitim alanında uzman olan heyetin kararı kısa ve kesindir.
-Sizin gençlerinizde milli şuur yok!
Özal ve kurmayları şok olur.
''Nasıl yani?'' derler. Japon heyetinin sözcüsü pedagog başlar anlatmaya:

MİLLETİNİZ ANCAK BÖYLE YÜKSELİR
''Biz de okul öncesi eğitim her çocuğun Hiroşima ve Nagazaki'ye götürülüp gezdirilmesiyle başlar. İkinci Dünya Savaşı'nda atom bombasıyla yerle bir edilen bu bölgeleri biz, gelecek nesillere ibret olsun diye aynen koruruz. Buraları çeşitli bilgiler vererek onlara gezdirir ve gösteririz. Atom bombasıyla hiç bir canlının ve bitkinin yaşayamaz hale geldiği bu yerleri çocuklarımız büyük bir dikkat ve hayretle seyreder. Bu gördükleri manzaralar onların taze hafızalarında hiç bir zaman silinmeyecek derin izler bırakır. Ve yine deriz ki,-Eğer siz çalışmazsanız, vatanınızı korumaz, milletinizi sevmezseniz, birlik ve dirlik içinde olmazsanız; işte böyle düşmanlar sizin ülkenizi bombalar, yakar, yıkar ve yaşanmaz hale getirir. Ama çalışırsanız, güçlü olursanız yücelir, milletiniz yükselir. Dünyadaki bütün insanlar size saygı duyarlar. Artık çalışmak ve çalışmamak konusunda kararı siz verin...''

ÇOCUKLARINIZA ÇANAKKALE'Yİ GEZDİRİN
Türk yetkililerden biri:-İyi de bizim Hiroşima ve Nagazaki'miz yok ki-der.
Japon heyetinden birisi cevap verir:
''Bir metrekareye bin merminin düştüğü Çanakkale Zaferi'nin kazanıldığı tarihi savaş alanları sizde. Dünyanın en gelişmiş ve güçlü ordularına karşı Türkler olmazları olduruyor ve bütün dünyayı hayretler içinde bırakan bir zafer kazanıyor. İşte sadece bu olay, bu bölge ve bu zafer dahi gençlerinizin milli şuur kazanmalarına yetecek örneklerle dolu. Bu sebeple gençlerinizi Çanakkale'ye götürüp gezdirmelisiniz. Bölgeyi bilerek gezmeli, atalarının ne olmazları başardığını gururla görmeli, iftiharla öğrenmelidirler... Daha sonra onlara demelisiniz ki; sizler de birlik ve beraberlik içinde çalışmazsanız, düşmanlarınız yine gelirler, Çanakkale'yi işgal etmeye kalkışırlar, yurdunuzda özgür yaşamayı size layık görmezler... Ama çalışır teknolojiyi yakalarsanız, ülkenizi kalkındırır, ilerleyen ülke haline getirirseniz, düşmanlarınızın sizi etkileri altına alma cesaretleri yok olur. Özgürlüğünüzü korursunuz… İki büklüm değil, başınız dimdik yaşarsınız!''

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN