Ülkemizin en önemli meselelerinden birisi sağlık konusudur. Çünkü her şeyin başının sağlık olduğu artık hepimizin kabul ettiği bir gerçektir. Hal böyle olunca bu konuda birçok kesimden şikâyetler gelmekte sorunlar dile getirilmektedir. Bundan önce de bu konuda birkaç defa düşüncelerimi dile getirmiş, yetkililerle röportajlar yapmıştım. Bütün Türkiye’de ortak bir şikâyet konusu var ki, o da acillerdir…
‘Hemen hemen her kesimin’ derken bunu biraz açmak gerekir diye düşünüyorum. Zengin-fakir, makam- mevki, küçük-büyük, genç-yaşlı vb. her anlamda demek istiyorum. Artık sağlık sorunu öyle bir hal aldı ki, sağlık kurum ve kuruluşlarında yoğunluk o kadar fazlalaştı ki, yukarıda belirttiğim her kesim mutlak surette olumsuz olarak etkileniyor. İşte bu sorunlar neden oluşuyor ve bunların başında neden aciller geliyor?
Bunun üzerinde biraz yazalım istiyorum. Birkaç günden beri Ankara’dayım ve bir yakınım anlattı Ankara’da bir devlet hastanesinde abartısız bir iki saat sıraların olduğunu söyleyince; bu sıkıntının bütün ülkede yaşandığını vurgulamak istedim.
Peki, acillerde neden sorun yaşanıyor? Bu soruyu kime sorarsanız sorun cevabı üç aşağı beş yukarı aynı olacaktır. Ya, çok küçük problemlerde bile hemen acillere koşuluyor, ya ilaç yazdırma amacıyla gidiliyor ve yoğunluk oluyor ya da bazı yerlerdeki acillerde personel eksiklikleri oluyor.
Benim gözlemim ve bildiğim bunlar. Başka sebepleri var mı bilmiyorum. Ama geçen trafik konusundaki yazımda da belirttiğim gibi biz vatandaşlar olarak bu işte de biraz kendimizde aramalıyız bu yoğunlukların sebebini…Özellikle poliklinikler kalabalık oluyor diyerek acilleri meşgul etmek kesinlikle bırakılmalıdır.
“Ama ben geldiğimde çok müsaitti ne var 5 dakikada ilaç yazdırıverdiysem” diyenler olabilir. Ama adı üstünde acil; her an bir yığılma olabilir hem de trafik kazası, kalp krizi gibi hayati tehlikesi olan gerçek aciller olarak.
Acil konusunda son söz de doktorlarımıza olacak, acile son derece kötü durumda olan bir yakınını getiren bir kişiden, makul, mantıklı ve de sakin davranış ve sözler beklemeyin. Ben kendim de yaşadım, insanın şuuru gidiyor ve doğru düşünüp hareket edemiyor. Oysaki siz o anda son derece sakin ve de mantık silsilesi içinde hareket eden tarafsınız. Bence onlar size empati yapamayabilirler ama siz empati yapmak zorundasınız. Özellikle yardımcı personeller bu konuda son derece dikkatli olmalılar ve ortamın gerilmesine zemin hazırlayacak durumların oluşmasına imkân vermemeliler diye düşünüyorum.
Burada özellikle hafta sonları acillerdeki yoğunluk için Aile Sağlık Merkezleri ile ilgili bazı düzenlemelere gidilebilir mi diye sesli düşünmek de lazım sanki…
Bakın geçen gün Sağlık Bakanlığı tarafından Balıkesir’e tahsis edilen dört adet Ambulans ve Ulusal Medikal Kurtarma aracı sağlık filosuna katıldı. Vali Hasan Şıldak, Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, İl Sağlık Müdürü Uzman Dr.Serkan Kadir Keskin ve ilgililerin katıldığı programda, bu araçların özellikle acil vakalar olmak üzere, sağlık hizmetlerine güç kazandıracağı vurgulandı. Yani çok geniş bir coğrafyaya sahip Balıkesir’de acil vakalara müdahale anlamında fazla bir problemin olmadığını, İl Sağlık Müdürü Dr.Serkan Kadir Keskin’in yönetimindeki ekiplerin fedakârlıklarını gözlemliyoruz zaten.
Hayırlı olsun ve kolay gelsin dileklerimizle…
SON
DAKİKA
