Ramazan Karaca

Birey ve Devlet 

Ramazan Karaca


Dün itibarıyla biz fertler, toplumu, aileyi, milleti oluşturanlar olarak görevlerimizi yerine getirdik. Bu yazıyı daha oy kullanma saatleri bitmeden; öğleden sonra yazıyorum. Yani bizler vatandaşlık görevlerimizden birisi olan, en önemli görevimizi ifa ettik. Artık bundan sonrası Devlet’i oluşturan unsurların üzerine düşenleri en iyi şekilde yerine getirme safhasıdır.
Üzerinde yaşadığımız topraklar, Dünyanın en stratejik ve kıymetli yeri olduğunun idrakini mutlak surette en üst seviyede kavramamız gerekiyor. Üstüne üstlük, bir de bizler Balıkesirliler olarak bir kat daha bu anlamda idrak içinde olmamız lazım. Çünkü ülkemizin de hemen hemen en kıymetli şehirlerinden birisi Balıkesir’de yaşıyoruz. Biz bunların öncelikle farkında elbette olacağız ve Allah’a böylesine doğal güzellikleri sunduğu için şükredeceğiz. Ama bu doğal varlıklarımızla birlikte içinde yaşadığımız mahallelerin, kentlerin, şehirlerin de bizler için en iyisinin sunulmasında Devletin, yani kurumların kuruluşların ve de en alttan en üste bütün yöneticilerin de en üst düzeyde gayrette bulunması ve gerçekleştirmesi gerekmektedir. Çünkü her şey vatandaş odaklı olmalıdır. Mutlaka öncelik devletin bekası, milletin bölünmez bütünlüğü ve vatan topraklarının bayraksız ve ezansız kalmamasıdır. Bunlar olmazsa olmazlardır. Ama bunların olduğu yerde de vatandaşın, refahı, sağlığı, eğitimi, mutluluğu, huzuru, standardının yüksekliğinin de sağlanması olmazsa olmazdır. Evet, bunlar sonradan gelir ama milletin, toplumun ve de bireyin yaşam sevincini, arzusunu bunlar tetikler. Bunu bir anlamda bencillik olarak algılamamak lazım. Çünkü bireylerin mutluluğu ve iyi olması dalga dalga yayılacaktır. 
Ülkemiz yüzyıllardır, dünyanın emperyalist ülkelerin ve sömürgecilerin etkisinde olduğu için bizleri hiçbir zaman huzurlu bir şekilde bırakmamaya gayret etmişler. Bu bilindik bir durum ve fazla tekrarlamaya gerek yok diye düşünüyorum. Bu bizim için hep tehlike olmuştur. Ama günümüzde bu büyük düşmanlık güruhlarına başka başkaları eklenmiştir. Örneğin; mal, mülk ve para tutkusu ile günümüzün tehlikesi internetin getirdiği ve taa içimize soktuğu sosyal medya ile sürüklendiğimiz girdap…Anne babaların çocuklarına hakim olamadığı, eşlerin birbirlerinin yanındayken bile neredeyse iki laf etmeyip uzaklaşması ve hüsranla biten evliliklerin yaşanması. Evet, bu durum maalesef toplumumuzu çok kritik bir duruma getirmiştir. Bu cendereden mutlaka kurtulunması gerekir. 
İşte bu iki tehlikeye karşı yukarıda saydığım devlet iradesinin mutlaka ve mutlaka önlemlerini arttırması elzemdir. İnşallah önümüzdeki günlerde bunun idrakine varılır ve herkes buna göre hareket eder. Yoksa bu yaşadığımız dejenerasyonlar ilk maddelerde saydıklarımı da etkilemeye ve zarar vermeye doğru götürecektir bizi…
 

Yazarın Diğer Yazıları