Asrın felaketi olarak nitelendirilen ve hakikaten de öyle olan 6 Şubat depremi yürekleri yakmaya devam ediyor. Yaşananlara insanın inanası gelmiyor, gördüklerimiz karşısında büyük şok yaşıyoruz… Deprem ve Balıkesir konusunu iki başlıkta yazacağım: Birincisi bu felaket karşısında Balıkesir’in verdiği destek; ikincisi de olası bir depreme karşılık Balıkesir’in durumu…
Öncelikle belirtmek gerekir ki; hemen çok kısa süre içinde koordinasyon göreviyle Osmaniye’ye giden Vali Hasan Şıldak ve BBB Başkanı Yücel Yılmaz en üst düzeyde harekete geçerek yapılabileceklerin en acilini ve en faydalısını gerçekleştirdiler. Bunu nereden anlıyoruz, BAKOM’da, Yasin Sagay tarafından yapılan açıklamalarda nelerin gerçekleştirildiği tek tek anlatıldı.
Bu arada haklarını teslim etmek lazım; Altıeylül ve Karesi Belediyeleri de hem Büyükşehir’e destek hem de kendi özel çalışmalarıyla büyük bir katkı sağlamaya çalıştılar. Keza diğer ilçelerin de desteklerini zaten haberlerimizde de verdik onlar da her türlü desteği verdiler…
Bu arada bütün muhabirlerin özellikle vurguladığı tuvalet ihtiyacı için yine Balıkesir Büyükşehir harekete geçti. Çadır kentlerde en büyük ihtiyaçlardan olan seyyar tuvalet ve duş kurulumu, su ve kanalizasyon bağlantısının ekipler tarafından tamamlandığının haberi geldi.
Son haber de Osmaniye’de büyük ölçüde çalışmalarını tamamlayan Balıkesir ekiplerinin Kahramanmaraş’a desteğe geçtikleri yönünde oldu.
Yine, İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı tesislerde görev yapan 31 gönüllü personel (Beyin Cerrahı, İç Hastalıkları Uzmanı, Çocuk Hastalıkları Uzmanı, Aile Hekimi, Ortopedi Uzmanı, Pratisyen Hekim, Eczacı, Hemşire, Ebe, Diyaliz Teknikeri, Tıbbi Sekreter, Temizlik Görevlisi) Afet Bölgesi olan Hatay İline gitti. Çünkü bu anlamda da ihtiyacın olduğu bir gerçek.
Bir de bizim de burada gözlemlediğimiz bir durum var anlatmadan geçmemek lazım. Bütün yardım toplanan yerlerde başta Z kuşağı dediğimiz gençler ve vatandaşlar büyük bir gayret içinde ellerinden geleni yaptılar. Bununla da yetinmediler ve kendi imkânlarıyla topladıklarını, yine kendileri deprem bölgelerine götürdüler.
Şimdi gelelim ikinci duruma, yani: ”Bu deprem Balıkesir’de olsaydı ne olurdu?” sorusuna… Zaten uzmanlar her zaman açıklıyor, Balıkesir’de çok sayıda fay hattının bulunduğunu ve tehlikeli bir şehir olduğumuzu. Yani söylenmeyen ama hissettiğimiz bir durum var ki o da şu; eğer aynı deprem Balıkesir’de olsaydı hiç de farklı bir durumun olmayacağı… O zaman bu zor günler geçer geçmez, fay kırığı oluşturması muhtemel yerler başta olmak üzere, riskli binaların en kısa sürede ya güçlendirilmesi ya da kentsel dönüşüme geçilmesi lazım. Bunu hiçbir görevliden beklemeden, bizlerin kendimizin gerçekleştirmesi gerekiyor.
Son bir söz de yağma yapan şerefsizlere olsun. Aslında yapılması gereken belli ama biz buradan dilimizle onlara sadece: “Allah sizi kahretsin” diyoruz. Son dedim ama içimde kalmasın; saatlerce bir çocuğu çıkarmak için mücadele eden kurtarma ekiplerinin ‘Allahüekber, ya Allah’ nidalarına laf eden müsveddelere de: “Allah sizi de ıslah etsin” diyorum.