Ramazan Karaca

Futboldaki Kaos

Ramazan Karaca

Geçtiğimiz hafta yaşanan hakeme şiddet olayı gündemdeki yerini hala koruyor, zannediyorum bir süre daha devam edecek. Ama olayın en üst makamlarda da büyük tepki görmesiyle, bu olayın bir milat olması bekleniyor. Yani yıllardır yaşanan, göz göre göre olaylar inşallah artık biter. 12 yaşından beri statlarda maç seyreden ve 20 yıl birçok yerde maç çekip anlatan birisi olarak düşüncelerimi yazmak istiyorum… 
50 yıl önce maçları çocuk olarak izlerken, bizlerin ve bizi maçlara götüren büyüklerimizin davranışları, gerçekten hiç anlatmak bile istemediğimiz şekildeydi. Çünkü insanlar o zamanlarda özellikle hakemlere olmak üzere içlerini dökmeye gelmiş gibi sinkafları arka arkaya sıralarlardı. Tabii o yılların üzerinden çok zamanlar geçti. Günümüzde de var ancak nispeten eskiye oranla biraz daha az. Hele hele kadınların da o günlere nazaran çok daha fazla maça gelmesiyle bu oran tribünlerin bazı bölümlerinde çok düştü diyebiliriz. 
Ancaaak, hakemlere yapılan şiddetler artık boyut değiştirmiş durumda. Başta süper lig olmak üzere hemen hemen bütün kulüplerin başkan ve yöneticilerinin en büyük saldırıları hakemlere oluyor. Seyircinin tepkileri uzak mesafeden olduğu için etkisi ve birebir yaşanması gibi olmuyor yani. Ama bu bahsettiğim bölüm; hatta bunun içine teknik direktörleri ve yedek kulübesini de katabiliriz, hakemler, 2-3 metreden hatta saha içinden neredeyse yüz yüze yapılan saldırılara maruz kalıyorlar. Daha vahimi görmediğimiz alanlar olan koridorlarda ve hakem odasına giderken ve içeride kendilerine yapılan hakaret ve şiddetler…
Yıllardır bu en yoğun bir biçimde devam ediyor, bilinmesine rağmen bu anlamda hiçbir yaptırım uygulanmıyordu. Durum tam bir, vurun abalıya şeklinde devam ediyordu…Halbuki aralarında birkaç kişi olabilir ama diğerleri hele hele son yıllardaki genç jenerasyon hakemler, kişilikli ve işlerini iyi yapmaya çalışanlardı. İşte böyle bir durum karşısında hatırlayın; birkaçı bu duruma daha fazla dayanamayıp hakemliği bırakmıştı.
İsmini vermeyeceğim bir hakem kardeşimle görüştüm bu konuyu… Tabii bu olumsuzlukları zirvede yaşayanlar bütün bunların biranda kesileceğine inanmıyor. Yıllarca bunlara göz yumulduğunu ifade ediyor. 
İşte bütün mesele zaten bu… Göz yumulması ve de gereğinin yapılmaması… Yine üst liglerden örnek vererek yazmak istiyorum; futbol kulüplerinin bir prestij kazanma yeri olarak görülmesi; buradan maddi ve manevi bir sömürü yapılması için her şeyin mubah görülmesi… Bu sistem üzerine kurulan bir düzende hakemlere saldırı olmaz mı? Elbette olur…
Bunların alt liglere indikçe başka versiyonlarını görüyoruz, yıllardır. İstisnalar hariç hep nalıncı keserliği yapan ve kulüpleri maddi manevi sömürenlerin olduğunu herkes biliyor. İnşallah bu vesileyle bu gibi durumlar ile ilgili düzenlemeler yapılır. Çünkü bir kişinin yaptığının neticesi bir kulübe zarar veriyorsa ve o zararı kulüp ödüyorsa bunun mutlaka bir sisteme girmesi lazım… 
Bir de bir insanın dostu kimdir biliyor musunuz? Onun yanında, bir anlık öfkeyle, sonradan pişman olunacak bir duruma doğru giden arkadaşını engelliyorsa dostudur. Yoksa dostu yanlış yapıyor, sen de onunla yanlış yapıyorsan dost değilsin; hele ki yumrukla yere düşen birisine, bir tekme de sen vuruyorsan, sen dost değilsin…
Bilmem anlatabildim mi?..     
 

Yazarın Diğer Yazıları