Şu anda ülkenin neresine giderseniz gidin, nerede birkaç kişi bir araya gelse konu dönüp dolaşıp bunlara geliyor. Evet, emeklilikte yaşa takılanlar, asgari ücret, 6 yaşındaki kızın istismarı üzerinde konuşuluyor. Ayrıca zaten gündemden hiç düşmeyen hayat pahalılığı da bunların zaten hep başında geliyor. O zaman biz de buradan yazalım…
Önce EYT’den başlayalım… Bu konuda o kadar çok şey yazılıp söyleniyor ki; birçok yazı okudum ve dinledim, insanların hala kafasında soru işaretleri var. Devlet o kadar sıkıntılı ki bu anlamda, ne yapacağını bilemiyor. Ama korkulan, yine yaş konusuna mı takınılacak diye… Birçok rakam telaffuz ediliyor. Vatandaş her zaman haklıdır tezinden hareketle mutlak surette lehine bir durum çıkmasını isteriz. Ancak hep bahsedilmiştir; çalışanlar emeklilere bakıyor diye… Eskiden 4 çalışan bir emekliye bakıyordu, son durum nedir bilmiyorum ama bu EYT sonrası durum daha da zorlaşır diye akıllara geliyor. Yani o kadar zor durum ki, aşağı tükürsen sakal yukarısı bıyık misali, devlet için…
Peki, asgari ücret nasıl olacak derseniz Türk-İş’in açıkladığı rakam şu anda dillerde dolaşıyor. Yani 7 bin 785 lira açlık sınırının üstünü konuşacaklarını belirtmişti başkan…Bu rakam ile ilgili de çalışanların büyük tepkisi var. Bir kısmı da rakam ne olursa olsun, bu enflasyon devam ettiği müddetçe tatmin olunamayacağını ısrarla vurguluyor. “Kardeşim bana zam gelmesin ama bu hayat pahalılığı da dursun” diyenler var. Bu elbette ki şu anda pek mümkün gibi görünmüyor.
Bir de işveren boyutu var ki yazması bile zor. Asgari ücret çok artar ve devlet sübvanse etmezse işlerinin zor olduğunu ve çalışanlarının sayısını azaltmaya gidebileceklerini söylüyorlar. Buyrun işte buradan yakın. Ne diyebiliriz ki…
Gelelim hepimizin tiksindiği iğrenç olay 6 yaşındaki bir kız çocuğunun yıllar içinde başına gelenler… Allah böylesi insanlardan hepimizi uzak tutsun. Normal düşüncede olan insanların haşa konuşulmasından bile rahatsız olabilecekleri bir durum. Ya, böyle bir şey nasıl olabilir böyle bir şey diye. Ama maalesef bir takım inanç söylemleri doğrultusunda bu tip uygulamalara gittiklerini söylemeleri de insanı çileden çıkarıyor. Hiçbir din, iman inanç böyle bir şeyi kabul edebilir mi be kardeşim. Kamu vicdanının rahatlaması ve hiç olmazsa içimizin bir an soğuması için en kısa zamanda bu insanların en ağır şekilde cezalandırılmaları lazım. Bu işin başka türlü lamı cimi yok…
Bir de Balıkesir’den bir gündem ile yazımı bitirmek istiyorum. Bildiğiniz gibi Ali Hikmet Paşa meydanında Şadırvan güncellemesi var. Meydandan geçiş yok. Çok kısa bir cümle etmek istiyorum. Eğer mecbur değilsek o istikamete gitmeyelim, o güzergâhları kullanmayalım. Geçici verilen güzergâhlar dar sokaklar ve sıkışma olacak. Mümkünse çarşı dışında araçlarımızı bırakalım. Çünkü işe başlandı ve bir sıkıntı olacak. Eğer oraya bir şekilde girmemeye çalışırsak o sıkıntıyı çekmemiş oluruz. Şahsen ben öyle yapacağım.
Hepinize iyi haftalar…
SON
DAKİKA
